Doğada sayısız canlının ve cansızın şeklinde ve yapısında bulunan özel bir orandır.
Doğada bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, yüzyıllarca sanat ve mimaride uygulanmış, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Doğada en belirgin örneklerine insan vücudunda, deniz kabukluluklarında ve ağaç dallarında rastlanır. Platon’a göre kozmik fiziğin anahtarı bu orandır. Altın oranı bir dikdörtgenin boyunun enine olan en estetik oranı olarak tanımlayanlar da vardır. Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedildiği, mimaride ve sanatta kullanıldığı düşünülmektedir. Altın Oran, pi (π) gibi irrasyonel bir sayıdır ve değeri 1,618’dir. Altın Oran, Fibonacci isimli İtalyan Matematikçinin bir dizideki sayıların arasındaki ilişkiyi bulmasıyla ortaya çıkmıştır. Fibonacci sayıları olarak da adlandırılan bu sayıların özelliği, dizideki sayılardan her birinin, kendisinden önce gelen iki sayının toplamından oluşmasıdır.
Dünyanın, insanların, bitkilerin, ağaçların… Kısacası Kainat’ın yaratılışında yaratıcının kullandığı orandır. Aynı zamanda insanlar da teknolojide ve hayatta bu oranı kullanmaktadırlar. Kısaca biz altın orana “göz nizamının oranı” diyebiliriz. Çoğu zaman doğayı gözlediğimizde bu oranın varlığını görebiliriz.