Doğduğumuzdan beri bedenimizin ayrılmaz parçası olan saçlarımız, sosyal hayatımızın ve güzelliğimizin de olmazsa olmazı. Siz saçlarınızı ne kadar tanıyorsunuz?
Saçlarımız ve trikoloji yani saç bilimi ile ilgili merak ettiklerimizi Akademi Saç Terapi Merkezi’nden trikolog Burcu Çayözü’ne sorduk.
Trikoloji nedir?
Saç ve saç derisi ile ilgili sorunların teşhisinde ve çözümünde uygulanan bilimsel yöntemlerin bütünüdür. İngiltere, Amerika, Kanada, Hindistan, Uzakdoğu, Avustralya ve Avrupa’da çeşitli enstitü ve birliklerde Trikoloji eğitimi veriliyor ve sadece saç konusunda uzman danışmanlar yetiştiriliyor. 1860’lı yıllarda tanımlanmaya başlanan ve Londra’da 1902 yılında The Instute of Trichologists birliğinin kuruluşuyla ilk kez lisanslı saç bilim uzmanları yetiştiren bu alan, alternatif tıp literatüründe Trikoloji olarak adlandırılıyor.
SAĞLIKLI SAÇ NASILDIR?
Sağlıklı saç ne demektir?
Vücuttan yeterli besin ve oksijeni alabilen, kepek ve yağdan arınmış saç derisinde uzama imkanı bulabilen, elastik, parlak ve kolay şekil alabilen saç sağlıklıdır. Kimyasal işlem görmüş, çok fazla fön ve boyaya maruz kalmış saçlar zamanla elastikiyetini kaybeder, matlaşmaya ve koparak kırılmaya başlar. Saç, aşırı yağlı ve kepekli saç derisinde de parlaklığını yitirir. Demir eksikliğine bağlı kansızlık probleminde yine aynı sorun görülür, ek olarak saçın uzama hızı da düşer.
SAÇ VE BEDEN SAĞLIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Saç sağlığı ile beden sağlığı arasında nasıl bir ilişki var?
Çok kuvvetli bir ilişki var. Bazı saç sorunları, beden sağlığıyla ilgili bir problemin işaretçisi olabiliyor. Saçta hasar ve kayıp yaratan sağlık sorunları arasında kansızlık, tiroid bezlerinin az ya da çok çalışması ve hormonel düzensizlikler başı çekiyor. Özellikle kadınlarda görülen saç kayıplarında, altta yatan fizyolojik faktörlerin ortaya çıkarılması için kan testi yapılması şart. Saç sağlığını etkileyen bir başka faktör de beslenme alışkanlıkları. Düzensiz beslenmek, sıkı diyetler yapmak, blumia veya anoreksiya gibi beslenme bozuklukları saçların hızlı bir şekilde zayıflamasına yol açıyor.
EN BÜYÜK SAÇ SORUNU…
Bugün dünyada en sık karşılaşılan saç sorunu sizce nedir?
Dünyada ve Türkiye’de en sık rastlanan problem genetik altyapılı saç dökülmeleri. Bu tip kayıplar ‘androgenetik alopesi’ olarak adlandırılıyor ve hem kadınlarda, hem de erkeklerde görülüyor. Erkeklerde görülen androgenetik alopesi daha çok ergenliği takiben başlıyor. Kadınlardaki ise hormonal düzensizlikler yaşandığında gözlemleniyor.
Bu tip durumlarda, bir uzman yardımıyla erken önlem alındığında saç kaybı yavaşlatılıp, genel görünüm toparlanabiliyor. Yani genetik saç kaybının önlenemeyeceğini düşünmemek ve erken dönemde önlem almak gerekiyor.
SAÇ BOYALARI HAKKINDA…
Kadınların en büyük sorunu, saç boyatırken baş derisine ve saça zarar veriyor olmak. Organik boyalar beyazları kapamakta yetersiz kalabiliyor. Bu tür durumlar için ne tavsiye ediyorsunuz?
Boya saçın dökülmesine veya incelmesine yol açmaz. Yalnız, boyaların içeriğindeki kimyasallar saçın dış yapısına zarar vererek, nemini kaybetmesine ve zamanla kırılıp kopmasına neden olabilirler. Bütün boyaların içeriğinde çeşitli kimyasallar yer alır. Aksi halde saçın renk değiştirmesi mümkün olmaz. Yani organik olsun ya da olmasın her boya, içerdiği peroxide nedeniyle bir şekilde saça zarar verir. Bu nedenle, saçın daha az zarar görmesi için dip boya tercih edilmesi, röfle veya balyaj işlemlerinin atı ayda birle sınırlandırılması ve kullanılacak boyadaki peroxide oranının düşük tutulması yerinde olur.
Saçlarını boyatan kadınlara, her yıkamada mutlaka saç kremi kullanmalarını ve haftada bir kez nem maskesi yapmalarını öneririm. Bu, saçların göreceği hasarı mininmuma indirmeye yardımcı olacaktır.