Onun siluetini görür görmez, ilk görüşte vuruldunuz. İsmini duyduğunuzda yüzünüz aydınlandı, gözleriniz parladı, ismi ruhunuzda yankılandı ve onu kokladığınızda… Aklınızı başınızdan aldı… Kimden mi bahsediyorum? Elbette, parfümünüzden.
Coco Chanel ne de güzel özetlemiş: “Birisi yanınızdan uzaklaştığında, hatta yaşamınızdan gittiğinde, ardında bırakabileceği en önemli izdir parfüm.”
Hem kadın, hem de erkeğe dair çok şey anlatır parfüm. En güzel hediyelerden biridir o. Hisleri anlatmanın da en güzel yollarından biridir koku. Tıpkı müzik, tıpkı şiir gibi…
Parfüm zamansızdır, modası hiç geçmeyecek olandır… Masallardaki gibi sonsuza dek sürecek bir aşktır. Parfümünüz teninizden sonra size en yakın olandır. Bu yüzden sizi, karakterinizi yansıtıyorsa, “size” kendi potansiyelinizi hatırlatıyorsa, öz güveninizi artırıyorsa, yüzünüzü gülümsetiyorsa, sürdüğünüz anda duruşunuz değişiyorsa doğru kokuyu buldunuz demektir. Tıpkı hayatınızın aşkını bulduğunuz gibi…
Kokunun da mevsimi vardır, hayatın ve aşkın da olduğu gibi: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış…
Kış kokularının yeri ise daha da bir ayrıdır. Vanilya, bergamot, sandal ağacı, yasemin, amber, gül, misk… İnsanın içini ısıtmaya yeter. Kış mevsiminde yaz mevsimine göre daha güçlü koku alırız. Bu yüzden şu içinde bulunduğumuz kış ayları kokunuzu bulmak ve seçmek için doğru zaman diyebilirim.
Tenimde O, Kıyafetlerimde O… Her yerde O…
Kokunuzu sizi anlatan bir enstrümandır. Parfüm sıcaklık ve hareketle yayılır. Vücudunuzda özellikle sıcak ve atar damarların geçtiği bölgelere, kanınızın pompalandığı noktalara sürdüğünüz parfüm siz hareket ettikçe kokunuzun etrafa daha çok sizi anlatmasını sağlar. Göğüs arası, ense, kulak arkası, şakaklar, boyun, bilek ve dirsek içi, diz kapağı arkası ve kürek kemiği gibi.
Parfümün sadece tene sürüldüğünü düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Parfümünüzü önünüze ve havaya sıkıp kokunun içinden geçin. Böylece binlerce parfüm molekülü vücudunuzun ve kıyafetinizin her yerine konacaktır. Siz yürüdükçe ve hareket ettikçe koku molekülleri de sizinle birlikte hareket edecek ve mis gibi kokmanızı sağlayacaktır. Siz insanların yanından yürüyüp geçtikten sonra imzanız olan kokunuz kalacaktır.
Sizin kokunuz ne renk?
Kokunun da rengi vardır. Gözünüzü kapatın, koklayın ve hissedin…
İŞTE SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİM
Hanımlara…
1. Tom Ford Black Orchid
2006 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Kışkırtıcı
Kokunun Rengi: Asaletin rengi siyah.
2. Lancome La Vie Est Belle
2012 sonbaharında doğdu.
Tek Kelimeyle: Mutlu
Kokunun Rengi: Mutluluğun rengi pembe.
3. Tom Ford Cafe Rose
2012 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Retro
Kokunun Rengi: Sıcaklığın rengi alev kırmızısı.
4. Thierry Mugler Womanity
2010 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Kadınsı
Kokunun Rengi: Tatlı ve kışkırtıcı mor.
Beylere…
1. Tom Ford Black Orchid
2006 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Kışkırtıcı
Kokunun Rengi: Asaletin rengi siyah.
2. Christian Dior – Dior Homme Intense
2007 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Derin
Kokunun Rengi: Derinliğin ve etkileyiciliğin rengi koyu mavi.
3. Yves Saint Laurent –L’Homme
2009 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Tatlı
Kokunun Rengi: Sıcaklığın rengi bronz.
4. Christian Dior – Dior Homme
2005 yılında doğdu.
Tek Kelimeyle: Şaşırtıcı
Kokunun Rengi: Lüksün, kalitenin ve gizemin rengi mor.
Bakımlı olmak, sadece iyi görünmek anlamına gelmez. Nasıl göründüğünüz kadar, nasıl koktuğunuz da çok önemli.
‘Hayatınızın aşkı’nı bulduğunuz ve mis gibi koktuğunuz bir yıl olması dileğimle.
Işığınızı Yansıtın!
