Toprak Ağalığı, toprağa bağlı üretici ortakçılar kitlesi ile tarımsal artığa, çoğu zaman, ayni olarak el koyan toprak sahibi arasındaki ilişkiyi ifade eden kapitalizm öncesi bir emek denetim ve tarımsal üretim organizasyonu formu. Türkiye’de tarihsel olarak özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerine özgü bir kurumdur ve kökleri Osmanlı Devleti’ne uzanır.
Osmanlı Devleti’ndeki yurtluk, ocaklık, malikane-divani sistemi gibi uygulamalar büyük ölçekli. Toprakların tımar sistemi dışında özel kişilerin denetimine geçmesini sağladı. 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi toprakta özel mülkiyeti önemli ölçüde yerleştirdi. I. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkeden ayrılan azınlıkların topraklarına el koyma ve hazine arazilerini kendi topraklarına katma yoluyla bazı kişiler geniş topraklara sahip oldular. 1926’da Türk Medeni Kanunu ‘nun kabulüyle toprakta özel mülkiyet yasalaştı. Böylelikle fiilen var olan durum hukuki olarak temellerıdirilmiş oldu, Ağalık düzeninde toprak genel olarak ortakçılık yöntemiyle işlenit. Sahip olduğu üretim araçlarına ve işletme giderlerine katılma derecesine göre ortakçının üründen aldığı pay değişir. Ağa topraklarının işlenmesinde ortakçılık dışında yer yer kiracılık yöntemi de uygulanır. Ağanın çeşitli işlerin de karşılıksız olarak çalışma (angarya) sistemin bir parçasıdır.
Ağalık kurumu esas olarak büyük toprak mülkiyetine dayanmakla birlikte, özellikle aşiret ilişkileri söz konusu olduğunda farklı ekonomik ve toplumsal ilişkiler görülür. İkinci durumda ağayla aşiret üyeleri arasındaki kan bağı önemli bir ilişkiyi ifade eder. Genel olarak ağalık belli bir ekonomik temel üstünde kurulmuş, ama en az onun kadar önemli toplumsal ve siyasal yönleri olan bir ilişkiler ağını içerir. Özellikle devlet gücünün zayıf olduğu, kamusal hizmetlerin halka ulaşamadığı yerlerde ağalık bir toplumsal kurum olarak halkla devlet arasındaki boşluğu doldurur. Halkın ekonomik ve toplumsal bakımdan ağaya bağımlı olması siyasal düzleme de yansır. Özellikle çok partili döneme geçildikten sonra denetleye
bildikleri oy sayısına bağlı olarak ağaların siyasal etkileri önem kazanmıştır. 1950’lerde başlayan dönüşüm süreci ağalık kurumunun giderek çözülmesine yol açtı. Pazar ekonomisinin genişlemesi ve tarımda makineleşmenin yaygınlaşması geleneksel ilişkileri önemli ölçüde etkiledi. Ortakçılara verilen topraklar azaltıldı, yeni oluşan aile lere toprak verilmedi. Daha önce ekilme yen topraklar ve bazı yerlerde meralar ağa tarafından işlenıneye başladı. Teknolojik olarak ortakçılara gereksinme duymayacak duruma gelen ağalar topraklarını tek bir işletmeye çevirmek için çaba gösteren kapitalist işletmecilere dönüştüler. Bu süreçte emek yoğun ürünlerden uzaklaşma eğilimi gözlendi. Ağa topraklarında küçük ölçekte de olsa ortakçılığın sürmesi daha çok toplumsal ve siyasal koşulların bir sonucu olarak görüldü.
bizim sosyal öğretmenimiz uçakla toprak arasındaki ilişkiyi sordu hemde bu benim proje ödevim nasıl yapabilirim hiç bilmiyorum bir fikir verseniz