Virus, 20-30 ile 400 nm boyutları arasında, ışık mikroskopunda görülemeyecek kadar küçük enfeksiyon etkenleri. Her virüsün yapısında tek ya da çift sarmallı nükleik asit (DNA ya da RNA) molekülü bulunur. Nükleik asit molekülü protein yapısındaki bir başlık (kapsit) tarafından çevrilmiştir.
Bu başlık her biri kapsomer adını alan ve nükleik asitin etrafında çeşitli biçimlerde simetri oluşturmak üzere sıralanmış birçok birimden oluşmuştur. Bazı virüslerde bu başlıktan başka protein ya da lipoprotein yapısındaki ikinci bir başlık daha bulunur (perikapsit). Nükleik asit, bulunduğu virüse özgü genetik bilgileri içerir. Başlık ise nükleik asiti korumanın yanı sıra virüsün enfekte edeceği hücrenin içine girmesini kolaylaştırır. Başlık ayrıca virüsün özgül antijen özelliklerini taşır ve virüsün enfekte ettiği organizmada açığa çıkan özgül bağışıklık yanıtını belirler. Virüsler çoğalmaları için gerekli olan yapılardan ve enzimlerden yoksun oldukları için hücre içi asalaklarıdır; çoğalmak için canlı hücrelere gereksinim duyarlar.
Virüs enfekte ettiği hücrelerde çeşitli tipte lezyonlara yol açabilir. Genellikle virüsün istila ettiği hücre metabolizma yoluyla ya da organizmanın bağışıklık yanıtı sonucunda yıkıma uğrar. Virüs enfeksiyonunda görülen başka bir belirti konak hücre sitoplazması ya da çekirdeği içinde mikroskopta görülen (inklüzyon) cisimcikleridir. Bunlar kümelenmiş virüslerdir. Kimi zaman virüs tarafından istila edilen hücreler bir araya gelerek çok çekirdekli kümeleşmeler ya da çoğalarak tümöre benzer yapılar oluştururlar. Tümör oluşumuna yol açan virüsler onkojen virüs ya da onkovirüs adını alırlar. Bu virüsler DNA ya da RNA virüsü olabilirler. Bazı virüsler ise girdikleri organizmada belirli bir süre hiçbir lezyona yol açmadan sessiz bir dönem geçirirler. Bu virüsler organizmanın bağışıklık direncinin düşmesi gibi özel koşullarda hastalığa yol açarlar. Virüs enfeksiyonu temelde üç biçimde sonuçlanabilir. Bunlardan ilkinde enfeksiyon belirtisizdir ve hastalık gelişmez. Epidemiyoloji açısından bu çok önemlidir, çünkü virüs kolayca başkalarına bulaştırılabilir. İkinci biçimde yalnızca virüsün organizmaya girdiği yerde yerel ve sınırlı lezyonlar görülür. Üçüncü biçimde ise genel bir enfeksiyon söz konusudur. Bu durumda enfeksiyon genellikle üç aşamada gerçekleşir: Virüs organizmaya girdiği yerde çoğalır, kana karışır (viremi) ve bir ya da birden çok organda yerleşir. Hastalığın klinik belirtileri ancak virüs tüm organizmaya yayıldıktan sonra açığa çıkar.