Senkop beyne giden kan akımının azalmasına bağlı olarak bilincin ve postural tonusun geçici kaybına denir. Baygınlık hissi veya presenkop da denilen durum ise sıklıkla ani güç kaybı, başağrısı, bulanık görme, terleme, bulantı, kusma ve diğer semptomları açıklamak için kullanılır. Senkop bu durumun daha ileri halini gösterir. Başka bir değişle pratikte tam gelişmiş bir senkop olmamışsa presenkop belirtileri yaşanır.
SENKOP KLİNİK BELİRTİLERİ
Senkopa ait klinik belirtiler oluş mekanizmaları ve oluştuğu onama göre değişir. En sık görülen “vazodepresör” veya “vazovagal senkop” ta başlangıçta hasta ayakta ya da oturma şeklinde dik durumdadır. Başlangıç yani prodrom olarak bazı sübjektif belirtiler gelişir. Mide bulantısı, sersemlik hissi veya baş dönmesi ile bir tarafa doğru yığılma, sendeleme olur. Yüzünde solma ve kül rengini alma, sıklıkla tüm vücudunda soğuk bir terleme ortaya çıkar. Epi-gastrik hassasiyet, bulantı ve bazen kusma bu semptomlara eşlik eder (2, 3). Gözlerde kararma, kulaklarda çınlama olabilir.
Prodromal belirtilerin süresi birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar değişiklik gösterir. Bilincin epilepsi nöbetlerindeki gibi hızlıca kaybolması durumunda senkop tanısı şüpheli kalır. Prodromal dönemde hasta hemen sırtüstü uzanabilirse, atak bilinç kaybı oluşmadan geçiştirilebilir. Aksi taktirde bilinç kaybolur, hasta yere düşer. Bu tip senkop başlangıcında hasta genellikle yere uzanır veya birden düşme, yığılmaya karşı kendilerini korurlar. Yaşlılarda, nadiren gençlerde yaralanmalar olabilir.
Bilinç kaybının düzeyi değişkendir. Hasta bazen çevresinden tamamen habersiz değildir. Konuşulan sesleri duyabilir, veya çevredeki insanları bulanık olarak görürler. Daha sıklıkla tam bir bilinç kaybı ve cevapsızlık söz konusudur. Hareketsiz yatar, tüm kaslar relakse, pupillalar dilatedir. Nabız zayıf, yavaş veya hissedilemez; sistolik kan basıncı düşer (60mmHg veya altı), solunum çoğunlukla seçilemez.
Hasta düz bir yere parelel yatar dununda olduğunda, beyne kan akımı daha fazla engellenemez. Nabız giderek kuvvetlenir, yüzün rengi eski haline hızla dönmeye başlar. Bilinç kaybı 15-20 saniyeden fazla devam ederse konvülzif hareketler (konvülzif senkop) olabilir. Bu hareketler bazen yanlışlıkla epileptik nöbetlerle karışır. Genellikle ekstremitelerin ve gövdenin kısa süreli hafif klonik jerkler şeklindedir Yüz kaslarında seyirme veya gövdenin ekstansiyonu. çenenin sıkılması söz konusu olabilir.
Bilinç kazanıldığı andan itibaren çevrenin doğru algılanması söz konusudur. Konvülzif nöbetler sonrasında sıkça görülen konfüzyon hali, başağrısı, ve sersemlik hali görülmez. Fakat vazovagal baygınlık sonra hasta kendisini sıklıkla güçsüz ve sersemlemiş hisseder, ayağa kalkma kısa bir sonra tekrar yeni bir senkopu tetikleyebilir.
Kardiyak ve karotis sinüs senkopu klinik belirtiler yukardaki gibidir, ama ani haşlangıçlıdır, hiçbir uyarıcı belini olmayabilir ve az çok hastanın dik durmasına bağlıdır.
SENKOP NEDENLERİ
Klinik ve patofizyolojik açıdan senkoplar üç temel nedenle oluşur:
1. Sempatik tonusun kaybı ve aşın vagal aktivite nedeniyle oluşan bradikardi:
2.Ortostatik hipotansiyona neden olan kan damarlarının sempatik inervasyon yetmezliği:
3. Kardiyak output azalması neden aritmi ve benzeri primer kardiyak problemler
Kaynak: TEMEL GERİATRİ / GÜNEŞTIPKİTAPEVLERİ