Hayatı hakkındaki bilgileri tarihi belge ve bulgulardan çok, menkıbelerin belirlediği Ahmed Fakih, Horasan’dan Konya’ya gelmiştir. Hoca Ahmed Fakih adıyla anılan şair, Ahmed Eflakî’nin görüşüne göre, Konya’da bulunduğu esnada Bahaeddin Veled’den fıkıh dersi almıştır. Onun derin tasavvuf bilgisi karşısında kitaplarını yakarak dağlara çıkmış, hocasının vefatı üzerine tekrar Konya’ya gelerek buradaki bir zaviyede yalnızlık içinde (inziva) bir hayat sürmüştür.
Ahmed Fakih hacca gitmiş, dönüşünde Kudüs’te iki ay kalmış ve burada hac esnasında gördüğü yerleri 339 beyitlik Kitabu Evsaf-ı Mesacidü’ş-Şerife adlı kitabında yazmıştır. Hasibe Mazıoğlu’nun yayınladığı bu kitap, başka bir Ahmed Fakih olabileceği görüşüne tam bir açıklık getirememiştir. Bu eserden başka Çarh-name adlı, dünyanın faniliği, ahlak ve tasavvuffi öğütleri içeren 100 beyitlik kasidesi vardır. Şairin bu kasidesi, Divan edebiyatı nazım şekil ve kurallarıyla tasavvuf konusunun Anadolu’da ilk işlenen örneği olması bakımından oldukça önemlidir.