Türk ve dünya tarihinin en büyük hükümdarlarının başında gelen Fatih Sultan Mehmet bir devlet adamı olduğu kadar, bilim, felsefe, din, tasavvuf ve şiirle de iç içe olmuş fikir ve kültür adamıdır. Meclislerinde bilginleri bir araya getirerek tartışmalar yaptırdığı ve onlardan istifade ettiği bilinmektedir. Yine onun çevresinde Ahmed Paşa, Necati Bey ve ayrıca ünlü nasir Sinan Paşa olmak üzere çok sayıda şair, alim ve yazarın bulunduğu bilinmektedir. İnalcık’a göre; “atılgan, şan ve şeref kazanmak isteyen, cevval zekalı, her türlü sıkıntılara tahammüllü, sert konuşan, korkusuz kişiliğe sahipti. Tarihteki imparatorluk kurucularının vasıflarına sahiptir; sözgelimi almış olduğu askeri, siyasi ve kültürel alanlardaki köklü icraatların bir gayesinin olduğu sonraki zamanlarda anlaşılmıştır.”
Devlet adamı rolüyle sert mizaca sahip olduğu bilinen Fatih, ‘Avnî’ mahlasıyla aşk şiirleri yazmıştır. Melihî’nin gönül redifli ünlü şiirine Ahmed Paşa nazire yazmış, o da hocasının murabbasına nazire yazmıştır. Fatih’in şiirlerini ilk olarak Alman Türkolog G.Jacob 1904’te yayınlamış; Kemal Edip Ünsel ise Divançe hacmindeki bu eserleri “Fatih’in Şiirleri” adıyla 1946’da yayınlamıştır. Prof. Dr. Muhammed Nur Doğan eseri açıklamasıyla birlikte yeniden yazmıştır