Davranışların, hem fiziksel ve toplumsal çevrede, hem de insanın içinden gelen nedenleri vardır. Örneğin, kuvvetli bir ses sonucu sıçrama ve gözün yakınından geçen bir cismin etkisiyle göz kırpma dış etmenlerle açıklanır. Susadığımız zaman su bulup içmek ise, iç etmenlerin uyardığı bir harekettir. Bu iç ve dış etmenler, çoğu zaman bir arada davranışları etkiler. İnsan hem içten hem dıştan gelen uyarıcıların karmaşık etkisiyle faaliyete geçer. Bunun için davranışların nedenini bulmak kolay olmaz.
Bir kimsenin herhangi bir andaki davranışı, sadece onu o anda etkileyen çevresel uyaranları bilmekle açıklanamaz. Örneğin; şık bir bayanın kalabalık bir salona girdiği zaman hemen pardösüsünü çıkarması, salonun sıcak olmasından mı yoksa onun modaya uygun, yeni elbisesini göstermek istemesinden mi ileri geldiğini kestirmek güç olur. Bir öğrencinin kütüphanede ders çalışırken, ikide bir kaleminin ucunu sivriltmesi, buna gerçekten ihtiyacı olduğundan mı, yoksa çalışmaktan bıkıp biraz dinlenmek ihtiyacından mı ya da her iki nedenin birleşik etkisinden mi ileri gelmektedir? Bu nedenle çeşitli davranışları etkileyen faktörleri her zaman kolayca kestirmek mümkün olmaz.