Devlet Denetleme Kurulu, kamu ve özel kurumların “bilgi güvenliği” önlemlerini inceledi.
Cep telefonu abonesi olan, bankada hesabı bulunan, kargoyla paket yollayan hatta seçmen olan herkesin kimlik bilgileri “tehlike” altında…
Yaptıkları işlemler için kimlik bilgisi isteyen kurumlar, bu bilgileri yeterince koruyamıyor. Bu çarpıcı sonuçlar, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun “bilgi güvenliği” araştırması raporundan. Rapora göre, kimlik bilgileri çalınarak telefon hattı açıp kredi kartı çıkarıldığı, şirket kurulup kişilerin çeşitli örgütlere üye yapıldığı bilinmesine rağmen halen birçok işlemde kimlik fotokopisi alınıyor. Sayısı 68 milyonu geçen abonelikle 9 yaş üstü nüfusun kimlik bilgileri, cep telefonu şirketlerinin elinde. Seçmen niteliğindeki 50 milyondan fazla vatandaşın adı, soyadı, anne-baba adı, doğum yeri-doğum yılı ve adres bilgileri, seçimlere girme yeterliliği bulunan partilerle paylaşılıyor.
Bir siyasi parti ise, internet sitesinde bu bilgilerin sorgulanmasına izin veriyor. Bilgi güvenliği eksikliğine bir diğer örnek de yine kamudan. Konut edindirme yardımı ve benzeri ödemeler sırasında kişilerin tüm kimlik bilgileri ve sosyal güvenlik nuramaları, yayımlanıyor. Rapora göre, hassas verilerin bulunduğu sistemlere, genellikle “1111”, “0000” ve “1234” gibi kolay tahmin edilebilir şifrelerle giriliyor. Kamu ve özel kurumlar, kullanıcı bilgilerinin kayıt altına alınması, bilgisayarlarla internet arasında güven duvarı bulunması, antivirüs programı kullanılması gibi temel güvenlik önlemleri dahi almamış. Denetimlerde, 14 milyon kişinin kimlik bilgilerinin bir cd’de hiçbir güvenlik önlemi alınmadan paylaşıldığı da tespit edildi. Kurul, başbakanlık ve bakanlıklara gönderdiği raporda, veri güvenliğinin sağlanması için yasal ve idari değişiklikler önerdi.
Haberin tamamı için: