Konuyla ilgili açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkcü, 5 tutuklu BDP’li milletvekilinin bugüne kadar süren esaretlerinin ortadan kaldırılmasının bir hukuki yolu olduğuna dair inancı hep muhafaza ettiklerini ve bu yolu zorladıklarını ifade etti.
BDP’li milletvekillerin tahliye istemine red kararını “meri hukuk düzenine karşı bir darbe olarak” gördüklerini belirten Kürkcü, “Bunun, küstahça bir karar olduğunu düşünüyoruz. Mahkemelerin böyle bir karar almaya haklarının olmadığı kanaatindeyiz. Çünkü Anayasa Mahkemesi yargı hiyerarşisinin en tepesinde norm koyan bir kuruluşsa, o zaman diğer mahkemelerin buna bakarak istikamet tayin etmelerinden daha doğal bir şey yoktur” dedi. Açıkça Türkiye’de ikili bir hukuk rejimi doğduğunun ilan edildiğini öne süren Kürkcü, şunları söyledi: “Kürtler ve Kürt vekiller için ayrı hukuk, Türkler ve Türk vekiller için ayrı hukuk. Türkiye’deki bütün barış, uzlaşma, çözüm çalışmalarını dinamitleyerek, havaya uçurarak Türkiye’de yeni bir ikiliğin kapısını açmışlardır. Bu kararlardan doğan sonuçların geri çevrilmesi için harekete geçiyoruz. Bu kararlar siyasidir, hukukla bir alakası yoktur.
Meclis Başkanı’nın çeşitli çekincelerine rağmen biz yaptığımızın doğru olduğunu ve yerinin burası olduğunu düşünüyoruz. Genel Kurul çalışmalarına katılacağız. Genel Kurul ile kulis arasında bu etkinliğimizi sürdüreceğiz. Diğer vekiller de bize katılabilir. Halkın Demokratik Kongresi bileşenleri bu akşamdan itibaren sokakta olacaklardır. Bu kararı alanlar bütün bu sonuçları hesap etmişler midir bilmiyoruz ama bu mahkemelerin bu kararlardan şu ya da bu şekilde döneceklerini, döndüre düşünüyoruz. Hukuk kanalları tam manasıyla tıkanmış değildir ancak siyasetle, halkın eylemiyle desteklenmedikçe bu kararın kolayca geri alınmayacağını görüyoruz.”
Grevi bütçe çalışmaları bitene kadar sürdüreceklerini ifade eden Kürkcü, ardından durumu değerlendireceklerini söyledi. “Kulislerde koşacak değiliz.” TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “Meclis eylem yeri değildir” açıklamasını anımsatılması üzerine, Kürk, “Bu görüşü biz yerinde bulmuyoruz çünkü eylem var, eylem var. Meclis kulislerinde koşacak değiliz ama itirazımızı ifade etmenin başka bir yeri var mı? Meclis Başkanımız odasından bu sözleri söylerken eylem olmuyor da bizim ki mi eylem? Milletvekilinin eylemi budur, itiraz etmektir” dedi. Süresiz bir grevden yana olduklarını ancak Meclis’in bütçe çalışmaları bitirdiği zaman kapanacağı ifade eden Kürkçü, “O zaman Meclis’te bunu sürdürmemizin anlamı kalmayacak. Başka bir yerde sürdürüp sürdürmeyeceğimize karar vereceğiz” diye konuştu. HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Çiçek’in açıklamasına ilişkin, şunları söyledi: “Mahkemenin bu kararı Meclis’in hükmi şahsiyetini, izzetini ve şerefini ayak altına almıştır. Meclis Başkanı vekillerinin demokratik itirazını eylem olarak niteleyeceğine kendi vekillerini dışarı çıkartmak için seferber olmayı akıl etse makamına daha yakışır bir iş yapmış olur. Çünkü yapılan hareket sadece Kürt vekillere dönük bir hareket değil, seçilmiş iradeye çok büyük meydan okumadır. O kadar izzeti nefsine düşkünse, mesela Meclis on dakikada özel yetkili mahkemeleri mülga edebilir. Meclis’e meydan okuyan bir iş karşısında, ona demokratik tepki veren vekillere laf yetiştirmeye çalışacağına, Meclis Başkanı çağırır partileri ‘Gelin izzetimizi, şerefimizi teminat alalım. Böyle paralel hukuk sistemlerinin inisiyatifine bırakmayalım’ diyebilir. Bence kafasını ve enerjisini buna yorsun.”
Haberin tamamı için: