Habertürk Gazetesi’nin yazarı Meriç Müldür, İl Güvenlik Kurulu toplantısında yaşananları ve büyük kulüplerin nasıl bir tavır sergilediğiyle ilgili konuştu.
Federasyonun icraatlarını beğenen olur beğenmeyen olur. Ki çoğunlukla başkan ve yönetimi günah keçisi ilan edilir. Hakem hata yapar, federasyon suçlanır. Kurullar karar alır, hedefte federasyon başkanı vardır. Bu sanki bir kuraldır ve hiçbir zaman değişmez. Geçmiş dönemlerde de böyleydi mevcut yönetim için de aynen geçerli.
Yıldırım Demirören federasyonu iyi niyetli bir hamle yaptı, sezonun adını Süleyman Seba Sezonu olarak koydu. Siz ne kadar iyi niyetli olursanız olun, acaba kulüpleriniz de sizin kadar iyi niyetli mi? Kesinlikle hayır. İstediğiniz kadar centilmenlik çağrısı yapın, dostluk mesajları verin. Hepsi boşuna. Kulüpleriniz dostluğu değil ama düşmanlığı olmasa bile nefreti körüklüyor. Alın size örnek… Trabzonspor bir karar almış ve bunu İl Güvenlik Kurulu’na bildirmiş. “Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray taraftarları Avni Aker’e gelmeyecek, bizim taraftarımız da bu deplasmanlara gitmeyecek.”
Hadi anladık Fenerbahçe ile bir husumetiniz var. Beşiktaş ile Galatasaray ile derdiniz ne? Yapacak bir şey de yok. Bu sezon Trabzonspor maçlarında bu kural işleyecek. Ya Galatasaray Yönetimi… Onlar da sahalarında ne Fenerbahçeli ne Beşiktaşlı taraftarları görmek istiyorlar.
Geçenlerde İl Güvenlik Kurulu toplantısı vardı. Gündem deplasman yasağıydı. Beşiktaş yöneticisi Hakan Özköse yasağın kalkmasından yana görüş bildirdi. Fenerbahçe yöneticisi Yalçın Haker de aynı görüşü savundu. Galatasaray cephesi ise “kesinlikle hayır” dedi. Kaldı ki iki kulüp toplantıya yönetici düzeyinde katılım sağlarken, Galatasaray bir yöneticisini gönderme gereği duymamış, stattan sorumlu ismi yeterli görmüştü. Galatasaray da “evet” dese deplasman yasağı kalkacaktı, olmadı. Görünen o ki, 2 hafta sonra imza altına alınacak protokolle bu sezon Beşiktaş-Fenerbahçe maçları iki takım seyircisine de açılacak. İlk uygulaması da 8. haftada Olimpiyat Stadı’nda olacak. Diğer derbilerde yasağa devam.
Galatasaray’ın tutumu kadar beni hayrete düşüren bir durum daha var. O da toplantıya katılan vali yardımcısının inisiyatif alamaması, sorumluluğu üstlenememesi. O cesareti göstermeliydi. Çünkü o, devletin temsilcisi!
“Galatasaraylılar da gelsin”
Soma yararına düzenlenen turnuvayı tribünden izlemiştim. Fenerliler ile Beşiktaşlılar maçları bir arada, yan yana oturarak izledi. Hoş görüntüydü. Kavga gürültü de olmadı. ‘Demek ki istenirse oluyormuş’ dedirtti. O karar Aziz Yıldırım’ın inisiyatif koymasıyla alınmıştı. Yıldırım aslında aynı tabloyu Süper Lig maçlarında da görmek istiyor, kapıları da sonuna kadar açıyor. Galatasaraylılar’ı da davet ediyor. “G.Saray da gelsin. Devlet tedbirini alıyorsa, federasyon da dahil herkes üzerine düşen sorumluluğu üstleniyorsa rakip taraftar niye gelmesin?” diyor.
Elbette bu bir temenni. Önemli olan sadece Aziz Yıldırım’ın, Fikret Orman’ın değil herkesin gerçekten istemesi.
