Artık hemen hemen her evde bulunan klimaların bazıları birçok rahatsızlığı tetikliyor.
Klimalar, lejyoner hastalığına yol açan bakterinin ortama girmesini sağlayarak yaygın kas, karın ve baş ağrısı, ateş, kuru öksürük, ishal, kusma ve bulantıya yol açabiliyor. Bakteri, hastaların yüzde 20’sinde sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları hatta komaya neden olabiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Numan Numanoğlu, Sıcak Havanın bunaltıcı etkisinin klimalar sayesinde azaldığını ancak Sağlık açısından riskleri beraberinde getirdiğini söyledi.
Riski azaltmak için klima seçiminin iyi yapılması gerektiğinin altını çizen Numanoğlu, ev tipi split klimaların mekandaki Havayı alıp sıcaklığını düşürerek tekrar ortama geri verdiğini; dışardan temiz Hava almadığını belirtti. Numanoğlu, klimanın üflediği soğuk hava ile burun içindeki konka adı verilen yapının şiştiğini ve burun tıkanıklığına yol açtığını ifade ederek, “Sağlık için ideal olan burun solunumu yerine ağız solunumu yapmak, çeşitli boğaz ve alt solunum yolu problemlerine yol açabilir” dedi.
Alerjik nezleli ve astımlı hastaların klimalı ortama girerek ani ısı ve nem değişimine maruz kaldıklarında, hasta olmayan kişilere oranla daha fazla burun tıkanıklığı, burun akıntısı veya gözlerde yanma ve kaşıntı gibi sorunlarla karşı karşıya kalabildiğini belirten Numanoğlu, kronik sinüzitli hastalarda da benzer mekanizmalarla belirtilerde artma görülebildiğini ve klima havasına doğrudan maruz kalan kişilerde ise yüz felci, kas tutulması ve ağrı oluşabildiğini söyledi.
Numanoğlu, klimaya bağlı bir başka sorunun da lejyoner hastalığı olduğunu belirterek, bunun grip benzeri tabloyla karakterli Pontiac ateşi ve ciddi zatüreyle seyreden iki formu bulunduğunu anlattı.
Numanoğlu, klima kullanımına bağlı hastalıklardan korunmak için havanın doğrudan vücuda gelmemesi için klimaların kanatçıklarının ayarlanması önerisinde bulunarak, cihazların her yıl teknik ve dezenfeksiyon bakımının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.