Mikroenjeksiyon erkek kısırlığına bağlı gelişen sperm sayısı ve hareketliliğinde oluşan şekil bozukluklarını tedavi için kullanılan çok etkili bir yöntemdir.
Üreme bozukluğuna bağlı gelişen sperm hücrelerinin bazı sebeplerden dolayı kadının üremesini sağlayan yumurtalara ulaşamadığı durumlarda mikroenjeksiyon tekniği devreye girerek olumlu sonuçların alınmasına yardımcı olur. Mikroenjeksiyon tekniğinden önce kullanılan tedavi yöntemleri ile kıyaslandığında çok başarılı bir yöntemdir.
Mikroenjeksiyon yönteminin başarısı hakkında ünlü Tüp bebek doktoru Bülent Tıraş, yöntemi savunan ve teşvik eden bir makale yazmıştır. Makale adresi : http://www.tupbebekklinigi.com/mikroenjeksiyon-yontemi
Mikroenjeksiyon tekniği ile şiddetli erkek kısırlıklarında çocuk sahibi olamayan çiftlerde başarı şansı oldukça yüksek oranlarda artış göstermiştir. Sadece bir tek sperm hücresi kadından alınan yumurta içerisine çok ince bir iğne kullanılarak mikroskop yardımı ile enjekte edilerek gebelik oluşması sağlanabiliyor.
HANGİ HASTA GRUPLARINA UYGULANABİLİR?
Mikroenjeksiyon üç durumda uygulanan bir tekniktir. Uygulandığı durumlar,
- Sperm hareketliliğinin bozukluk sergilediği durumlar
- Sperm sayısından dolayı meydana gelen problemler,
- Spermlerde şekil bozukluğu olduğu durumlarda,
Mikroenjeksiyon uygulamalarında ki başarı, sperm miktarı ile alakalı değildir. Meniden elde edilen birkaç sperm hücresiyle dahi gebe kalma oranlarında değişiklik olmaz. Çok az sayıda ki sperm hücreleri ile de gebelik sağlanabilen başarılı bir tekniktir. Spermlerde oluşan hareket bozukluklarında, eğer sperm yumurta tabakasını aşamıyorsa bu sorunda mikroenjeksiyon tekniği ile giderilebiliyor.
Sperm şekillerinde oluşan bozukluklar ile daha önceki yıllarda kullanılan tedavi yöntemleri ile olumlu sonuçlar alınamamıştır. Ancak günümüzde mikroenjeksiyon ile sonuçlar yüz güldürücü hale gelmiştir. Mikroenjeksiyon ile elde edilen sperm yumurta içine enjekte edilerek 2. Veya 3. Günü döllenmiş olan yumurtalar rahim içine transfer edilir ve gebeliğin oluşması beklenir.
Gebeliğin oluşumu rahime transfer edilen embriyolardan 12 – 14 gün sonra belli olur. Kanda yapılan beta HCG adı verilen hormon seviyesine bakılarak anne adayının gebe kalıp kalmadığı anlaşılır.