Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu toplumun genelinde yüzde bir oranında görülmektedir.
Daha çok erkeklerde daha fazla rastlanan bu bozuklukta anahtar kelime tahakküm kuruculuktur. Uzlaşma sağlamada kendilerinden ödün vermezler.Düzenli olmak bu kişiler için çok önemlidir; esneklik gösteremezler. Kurallar konusunda katıdırlar, daha çok esneklik karşıtı bir tutum gösterirler. Bozukluğun aile ortamıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Katı bir disiplin içerisinde yetiştirilen kişilerde daha sık görülür. Kınayan anne baba etkeni önemlidir. Davranışlarının arkasında otorite tarafından onaylanmama, kabul görmeme, kınanma endişeleri vardır. Otoriteye karşıt dürtülerinin ortaya çıkmasından endişe ederler. Uyumlu görüntülerinin altında öfke gizlidir. Gerçek duygularının ortaya çıkmasından endişe ederler ve sürekli bir kontrol içindedirler. Otoriteye yakın olmayı tercih ederler. Astları üzerinde egemenlik kurarlar.
Bir işi yaparken içine girdikleri ayrıntıcılık engelleyici bir hal alır. Organizasyonellik konusundaki ileri detaycılığı, başladıkları işin amacını unutmalarına neden olacak düzeydedir. Ayrıntılar, kurallar, listeler, organizasyon detaylarıyla ilgilenirken ne yapmakta olduklarını unuturlar. Karar vermeleri oldukça güçtür. Karar aşamasındayken süreci olabildiğince uzatmayı tercih ederler. Katı ve inatçıdırlar. Ekonomik açıdan ihtiyaçlarıyla ilgili olmayan bir çalışkanlık ve üretkenlik içerisindedirler. Bu şekilde kendilerine ya da diğer kişilere zaman ayıramazlar. İzolasyon yaşarlar ve sosyal aktivitelerde bulunmazlar. Cimridirler. Kendilerinin ya da başkalarının harcamaları konusunda oldukça katıdırlar. Parayı harcamak için değil, gelecekteki felaketlerden koruyucu bir garantör olarak görürler. Ellerindeki eski şeyleri özel bir anlamı olmasa dahi atamazlar. Bu tanılar, her düzenli, tertipli ve işini kontrol eden, çalışkan insanlar için tanı değeri taşımamalıdır. Kişinin ve çevresinin bu ve benzeri davranışlardan zarar görüyor olması, tanı için ön şartı sağlar ve bir uzman kişinin onayını gerektirir.
